Ara - (+90) 552 000 08 08
Kadın vücudunun estetik görünümünde meme dokusunun, büyüklüğünün ve şeklinin önemi oldukça büyüktür. Memeleri, kadın cinselliğinin ve estetiğinin başına koymak mümkündür. Kadınların birçoğu küçük veya şekilsiz memelerden şikayet ederken, birçok kadın da büyük veya simetrik olmayan memelerden şikayet etmektedir. Konu meme olduğunda estetik cerrahinin sınırları oldukça geniştir.
Memenin büyüklüğü çok büyük oranda genetik kodlara yani DNA yapılarına göre belirlenmektedir. Geriye kalan küçük kısım ise beslenme alışkanlıkları ve diğer çevresel faktörlere göre belirlenmekte; tüm bunların bir bileşkesi olarak da meme büyük ya da küçük olabilmektedir. Nadiren de olsa, bir memenin diğer memeden çok daha büyük olduğu durumlarla da karşılaşılabilmektedir.
Sağlıklı kadınlarda memenin gelişimi ergenlikle birlikte başlar ve yirmili yaşlara kadar sürer. Bu süreçten sonra memenin hacmini ve şeklini tamamen çevresel faktörler etkilemektedir. Sanılanın aksine çok kilo alınması meme hacmini doğrudan etkilemez. Hormon faaliyetleri ile meme büyüklüğü veya küçüklüğü arasında da bağlantı bulunmaktadır. Bunun kanıtı da gebelik ve doğum sonrasında görülmektedir. Hormonsal aktivitelerin tavan yaptığı bu dönemlerde meme olması gerekenden yüzde otuz daha büyük olabilmektedir.
Yaşın ilerlemesi, gebelik, kilo alımı, yanlış sütyen kullanımı gibi faktörlere bağlı olarak memelerin şeklinde bozulmalar görülür. Bu bozulmaların ortadan kaldırılması için memelere estetik müdahale yapılması gerekmektedir. Yapılacak müdahaleler memenin hacmine müdahale edebileceği gibi, hacme hiç dokunmadan bağ dokular üzerinden de memeyi şekillendirebilir. Memelerin dolgun hale getirilmesi, simetrisinin değiştirilmesi, meme uçlarının yönünün değiştirilmesi ve memenin küçültülmesi gibi operasyonlar uygulanabilmektedir.
Hastanın içerisinde bulunduğu duruma göre ilgili yöntemlerle belirli kombin de oluşturulabilmektedir. Kadın memesinin dik, dolgun ve meme uçlarının yukarı baktığı durum makbul olarak kabul edilir. Tüm meme estetiği ameliyatlarında da amaç bu görünümü elde etmektir.
Günümüzde memenin şekillendirilmesi amacıyla uygulanan cerrahilerin uygulanma sayısı hızla artmaktadır. Ülkemiz meme estetiği konusunda oldukça ileri konumda olduğundan dolayı yurtdışından birçok hasta memelerinin şekillendirilmesi amacıyla ülkemize gelmektedir. Azımsanmayacak sayıda insan ise doğrudan meme küçültme ameliyatları için başvurmaktadır. Sanılanın aksine ileri yaşlarda değil, küçük yaşlarda başvuran hasta sayısı daha fazladır. Meme küçültme ameliyatları için ideal yaş olarak 18 – 25 aralığı görülmektedir.
Çevresel faktörler ideal olsa bile genetik özelliklere bağlı olarak memelerin aşırı büyümesi söz konusu olabilmektedir. Aynı zamanda, halihazırda mevcut bulunan simetri sorunları da daha ileri taşınabilmektedir. Memenin hayat konforuna etki ettiği her durumda meme küçültme ameliyatları uygulanabilir. Cerrahi kesi yapılmasından korkan hastalar için ise cerrahi olmayan ancak daha etkisiz yöntemler tavsiye edilmektedir.
Memeler belirli bir büyüklüğü geçtikten sonra estetik görünümlerini kaybeder. Estetik görünümün ortadan kalkmasının yanı sıra hayat konforuna da ciddi etkiler oluşturur. Uzun süre boyunca büyük memeler ile yaşamak vücudun sağlığını da bozar. Günümüzde, sahadan toplanan verilere göre büyük memeler şu gibi sorunları ortaya çıkarmaktadır:
Tüm bu durumlar meme küçültme ameliyatlarını zorunlu hale getirir. Kişiler göğüs yani meme küçültme ameliyatlarını olmadıkları zaman, günden güne artan sorunlar ile uğraşırlar.
Tüm bu nedenlere ek olarak bazı insanlarda büyük memelerin oluşturduğu daha farklı problemler gelişebilmektedir. Memenin, ideal büyüklüğü aştığı her durum sağlığa olumsuz yönde etki etmektedir. Bir süre, sırf görünüme kattıklarından dolayı büyük memelere katlanmak mümkün olsa da sonrasında sağlık problemlerinden dolayı herkes memelerinin küçültülmesini istemektedir. Hatta memelerinin tamamen alınmasını isteyenlerle bile karşılaşılmaktadır.
Meme küçültme ameliyatları iki farklı yöntemle yapılabilmektedir. Yağ aldırma (liposuction) operasyonları daha kolay ancak görece etkisiz olan yöntemdir. Cerrahi kesiler ile yapılan meme küçültme ameliyatları ise çok daha etkili ve kalıcı sonuçlar vermektedir.
Liposuction ile yapılan meme küçültme operasyonları:
Esas yöntem ise cerrahi kesiler yardımıyla yapılan meme küçültme ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar şu şekilde yapılır:
Meme küçültme ameliyatları bir ile iki saat arasında sürebilmektedir. Operasyon aşamasında nasıl hareket edileceği hastanın istekleri ile belirlenmektedir. Tekrar hamile kalma arzusunda olan kadınlarda süt kanallarına zarar verilmemeye çalışılmaktadır. Eğer meme küçültme ameliyatına başvuran kadının tekrar hamile kalma ihtimali ya da düşüncesi yoksa süt kanalları görmezden gelinerek çok daha estetik görünüşler elde edilebilmektedir.
Operasyonlardan sonra iz kalma ihtimali bulunur ancak gelişmiş teknikler sayesinde dikiş noktaları estetik yöntemlerle kapatılmaktadır. Meme başındaki renk uyumsuzluğundan dolayı izlerin belli olması imkansıza yakındır. Tek iz, memenin alt bölgesinde ters T, L veya I şeklinde kalmaktadır.
Meme küçültme ameliyatları her ne kadar basit ve estetik amaçla uygulanan ameliyatlar olsa da operasyondan önce hem sonraki meme şeklini garantiye almak hem de riskleri minimuma indirmek için hazırlık yapılması gerekmektedir. Özellikle cerrahi kesi içeren ameliyatlardan önce yapılan hazırlık süreci ile sonuçlar yüzde yüze varan oranda garanti altına alınmaktadır.
Operasyondan önceki süreçte hastanın doktor ve hastane seçmesi, fiziki kontrolünün yapılması, tetkiklerin uygulanması, yöntemin seçilmesi ve operasyona son şeklinin verilmesi yer alır. Süreç dahilinde hasta bazı koşullar uyarınca cerrahi müdahale hazırlanır. Cerrahinin doğasından kaynaklanan riskleri minimuma indirmenin yegane yolu da bu hazırlık sürecidir.
Ülkemiz estetik cerrahi konusunda oldukça ileride. Özellikle de meme estetiği cerrahileri noktasında Dünya’da bir numara konumunda. Doğal olarak meme küçültme ameliyatlarını gerçekleştiren plastik cerrah ve hastane sayısı da muazzam seviyelerde. Operasyondan önce bu konuda deneyimli ve yeterli ekipmanın bulunduğu bir hastanenin seçilmesi faydalı olacaktır.
Cerrahın seçilmesi kısmında:
Hastanenin seçilmesi kısmında:
Genel olarak süreç böyle ilerler. Hastaların seçim şansının olduğunu bilmeleri yeterlidir.
Hastane seçiminden sonra hastanın cerrahi müdahale için uygun olup olmadığı araştırılır. Operasyon estetik amaçlarla yapıldığı için tetkikler uzun bir sürece yayılarak yapılabilir. Hastanın fiziki muayenesi sırasında memelerinin durumu incelenir. Sorunları tespit edilir ve çözüm yolu olarak cerrahinin uygunluğu saptanır. Sonrasında ise hastaya en uygun yöntem seçilmesi için tetkiklere geçilir.
Tüm tetkikler sonucunda hastanın meme dokusu en ince ayrıntısına kadar görüntülenir. Ameliyata engel bir durum olup olmadığının yanı sıra yapılacak operasyonda izlenecek yol ve alınacak dokular da belirlenir.
Elde edilen görüntülerden hareketle hastanın operasyondan sonraki meme görünüşü çizilir, hastaya gösterilir. Hasta ile tam mutabakat sağlandıktan sonra ise operasyon tarihi kesinleştirilerek hastanın hazırlık sürecinde yapması gerekenler belirtilir.
Meme küçültme ameliyatlarına hazırlık sürecinde ekstrem koşullar altına girilmez. Ameliyat estetik amaçlarla icra edildiği için rahat olunmalı ancak riskler de göz ardı edilmemelidir. Operasyonun başarılarını garanti altına almak, şekillendirilen memenin uzun süre aynı şekilde kalmasını sağlamak, hızlı ve konforlu bir iyileşme sürecini gerçekleştirmek için doktorun vereceği tavsiyelere uyulmalıdır.
Operasyondan önce, tetkiklerde saptanan ve uygun görülen vücut durumunu bozucu herhangi bir faaliyete girilmemelidir. Özellikle kan değerlerinde ekstrem koşullar, meme dokusunu bozacak davranışlar, aşırı beslenme ya da beslenmeyi kesme gibi durumlardan kaçınmak gerekmektedir. İyileşme sürecinde dokulara zarar verecek, cerrahi sırasında komplikasyon riskini artırabilecek her türlü durumdan uzak durulur.
Alkol kullanımının vücuda olan zararları konusunda tartışmalar sürmektedir. Uzun süreli ve yüksek miktarda kullanımının ölüm gibi riskler ortaya çıkardığı bilinse de makul kullanımların sorun oluşturmadığı düşünülmektedir. Yine de, alkol vücuda girdikten sonra metabolizmayı ve karaciğeri olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuz etkilerin ameliyat sırasında sorun oluşturmaması için, ameliyattan en az bir hafta önce alkol tüketimi tamamen bırakılmalıdır. Operasyondan sonra da en az bir ay ara verilmesi tavsiye edilmektedir.
Sigara ise oldukça tehlikelidir. Akciğer fonksiyonlarına zarar verir, solunum düzenini bozar. Cerrahi sırasında anestezi komplikasyonlarının ortaya çıkma ihtimalini artırır. Sigara içen hastalarda iyileşme süresinin çok uzadığı ve dokuların tam iyileşemediği saptanmıştır. Bu sebeplerden ötürü, eğer ameliyat uzak bir tarihte ise sigara tamamen bırakılmalıdır. Eğer ameliyat daha erken bir tarihe planlanmış ise de bir hafta önceden mutlaka bırakılmalıdır. Hızlı ve konforlu, çoğu zaman da tam bir iyileşme elde etmek için ise operasyondan sonra kesinlikle sigara tüketilmemelidir.
Memelerin küçültülmesi ve süt kanalları da kesilerek dokuların çıkarılması sırasında kanama fazladır. Kanın pıhtılaşma eğiliminde olması daha faydalı olduğundan dolayı, operasyondan önce kanı sulandırabilecek, pıhtılaşmasını engelleyebilecek her türlü ilaçtan uzak durulmalıdır. Hormon dengesini değiştiren, kan değerlerine etki eden ilaçlar doktora danışılmalıdır.
Operasyonun planlanması aşamasında doktor hangi ilaçların kullanıldığını soracak ve gerekiyorsa dozlarına düzenleme yapacaktır. Özellikle reçetesiz kullanılan ağrı kesicilere dikkat edilmelidir. Kanı sulandıran her türlü ağrı kesiciden uzak durulmalıdır. Genelde operasyondan bir hafta önce, kullanılması zorunlu olmayan her türlü ilacın bırakılması tavsiye edilmektedir.
Bazı besinler metabolizma üzerinde olumsuz etkiler oluşturabilmektedir. Uzun süreli hazırlık dönemi bulunan meme küçültme ameliyatlarının son on beş gününde bu tür besinlerin olabildiğince az tüketilmesi ya da tercihen hiç tüketilmemesi faydalı olacaktır. Aşırı yağlı besinler ya da aşırı asitli besinler vücudun genel sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahiptir.
Özellikle E vitamini içeren bazı besinler kanın daha akışkan hale gelmesine sebep olmaktadır. Operasyondan bir hafta önceden itibaren başlayarak bu tür besinlerin de tüketilmemesi faydalı olacaktır. Operasyondan önce kilo almaya ya da kilo vermeye yönelik herhangi bir girişim olmaması gerekmektedir. Yani kilo vermek ve meme hacmini daha da küçültmek için girişim yapılması, operasyonun tekrar planlanmasına sebebiyet verebilir.
Hastaneye yatış aşaması, operasyonun yapılacağı gün gerçekleşmektedir. Önceki gün akşam yediden itibaren besin tüketimi tamamen kesilmelidir. Ayrıca akşam ondan itibaren ise sıvı tüketimi kesilmelidir. İyi bir uyku uyunmalı ve sabah erkenden hastaneye gidilmelidir. Hastaneye gidildikten sonra evrak işleri yapılır ve hasta odasına alınır. Odasında çeşitli hazırlıklar yapıldıktan sonra (önlük giydirilmesi vs.) operasyon saatini beklemeye başlar. Sonrasında genelde sedyede bazen de ayakta operasyonun yapılacağı alana alınır.
Hastaneye yatış aşamasında refakatçi gerekmez. Operasyondan sonra hemen ayağa kalkılabildiği için refakatçiye ihtiyaç yoktur. Ayrıca bazı durumlarda kan testi ve idrar testi gibi rutin testler tekrar uygulanabilmektedir. Operasyon genelde öğleden önce yapılır bu sayede de hastanın akşamı evinde geçirmesi sağlanır.
Meme küçültme ameliyatları oldukça basit, hazırlık süresi gerektiği durumlarda uzun ve iyileşme süreci konforlu ameliyatlardır. Operasyon genel anestezi altında yapıldığı için, ameliyatın tamamlanmasından sonra hasta baygın durumdadır. Bu durum ortadan kalkana kadar hasta odasında dinlendirilir. Genelde hastaya yatış verilmez ancak bazı riskli durumlarda ve meme hacminin çok büyük olduğu durumlarda hastanın bir gün kadar hastanede yatırılması söz konusudur. Çok nadiren iki gün yatışın yapıldığı durumlarla da karşılaşılmaktadır.
Memesi çok büyük olan hastalarda, operasyon bölgesinde görülebilecek sıvı birikimlerini engellemek amacıyla dren takılır. Dren takılan hastaların bir gün hastanede yatması gerekmektedir. İkinci gün, taburcu işlemi gerçekleştirilmeden önce takılan drenler alınır. Drenler alındıktan sonra hastanın pansumanları yapılarak sporcu sütyeni giydirilir. Tüm bunların tamamlanmasından sonra ise taburcu işlemi gerçekleştirilir. Hasta ayakta taburcu edilmektedir. Hastaneden çıktıktan sonra evine gidip dinlenmesi tavsiye edilir.
Operasyondan sonra kontroller birinci ve ikinci haftanın sonunda yapılır. Sporcu sütyeninin takılmasının sebebi, kontrol sürecine kadar memenin çeşitli etkilerden korunması ve doğru şekillenmesini sağlamaktır.
Meme küçültme ameliyatları genel anestezi altında yapıldığı için operasyon sırasında hasta en ufak ağrı ya da acı hissetmez. Operasyonun tamamlanmasından sonra anestezinin etkisi bir süre daha devam eder. Hasta uyandıktan sonra ağrı ya da acı hissetmemesi için özel ağrı kesiciler verilir. Hasta, dinlenme süresi boyunca da bu ilaçlar sayesinde en ufak acı ya da ağrı hissetmez.
Operasyondan sonra reçete edilen ilaçlar ağrı kesiciler ve antibiyotiklerdir. Enfeksiyon riskini tamamen ortadan kaldırmak ve oluşabilecek muhtemel ağrılara önceden önlem alabilmek için bu ilaçlar yazılmaktadır. Hastalar reçete edilen ilaçları belirtilen süre boyunca doğru dozlarda ve doğru zamanda kullanmak zorundadır. Bu sayede hem operasyondan sonraki konfor artırılır hem de muhtemel riskler tamamen ortadan kaldırılır.
Operasyondan önce kullanımı kesilen ya da azaltılan ilaçların tekrar kullanıma sokulması için doktor kontrolü gerekmektedir. Genelde ikinci hafta yapılan rutin kontrolde bu ilaçlara dair düzenlemeler de yapılacaktır. Ayrıca, operasyonun fiziki etkilerinden bağımsız olarak bir yıl boyunca hafif şiddetli ağrıların zaman zaman görülmesi söz konusudur. Bu ağrılar, doku iyileşmelerinden dolayı gerçekleşmektedir. Çoğu zaman bölgede bir travma oluşmasını takiben çıkmaktadırlar.
Operasyon memelere yapılmaktadır. Doğal olarak, hareket kabiliyetini ciddi derecede etkileyebilecek bölgelerden uzak kalınmaktadır. Alt kas gruplarına hiç müdahale edilmediği için operasyondan sonra hastaların yürümesinde sakınca yoktur. Genelde, normal odaya alındıktan ve anestezinin etkisi geçtikten hemen sonra hastalar yürümeye başlayabilir.
Hareket kabiliyetinin etkilendiği bölge ise üst kas gruplarıdır. Boyun, kollar ve omuzlar hareket kabiliyeti açısından sınırlandırılır. Buralardaki aşırı hareketler ya da yük binmeleri memelerin şekillenmesi üzerinde etkilidir. Ayrıca atılan dikişlerin de patlama ihtimali bulunmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak hastanın bir hafta boyunca, tercihen de iki hafta boyunca olabildiğince az hareket etmesi istenir. Hareket etmemeden kasıt, üst kas gruplarının zorlanmamasıdır. Kutu kaldırmak, kolları yukarı kaldırmak, ağır kaldırmak, ani kol hareketleri yapmak yasaktır.
Operasyondan sonra, eğer takılmışsa drenlerin çıkarılmasıyla beraber dikiş bölgelerine pansuman yapılır. Pansumanın amacı dikişleri dış dünyadan izole etmek ve enfeksiyon riskini azaltmaktır. Yapılan pansumanların iki günde bir değiştirilmesi gerekmektedir. Her gün değiştirilmemesinin sebebi, oluşan kan pıhtısının iyileşme süresini olumlu yönde etkilemesidir.
Hastanın, operasyondan sonra her iki günde bir en yakın hastaneye giderek pansumanlarını dikkatlice değiştirmesi gerekir. Pansumanlarda dikişlerin durumu da kontrol edilmektedir.
Meme küçültme ameliyatlarında anesteziye bağlı, cerrahi uygulamaya bağlı ve meme bölgesine müdahale ediliyor olmasından kaynaklı riskler bulunmaktadır. Günümüzdeki cerrahi teknoloji ve uzman hekimler sayesinde bu riskler her ne kadar sıfıra yaklaştırılsa da sıfırlanamamaktadır. Her operasyon sırasında veya sonrasında hastanın durumuna, doktorun uzmanlık seviyesine, hastane koşullarına bağlı olarak çeşitli riskler ortaya çıkabilir.
Unutulmaması gereken nokta, ülkemiz meme estetiği konusunda oldukça üst noktadadır. Doktorlarımızın neredeyse tamamı oldukça tecrübelidir. Bu sebepten ötürü de, ekstrem bazı hususlar gerçekleşmediği müddetçe bu komplikasyonların ortaya çıkma ihtimali oldukça düşüktür.
Meme küçültme ameliyatlarından sonraki dönemde, operasyonda elde edilen başarısını korumak amacıyla bazı hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu hususlara gösterilen azami özen sayesinde meme küçültme ameliyatlarının başarısı garanti altına alınmakta, kalıcılık sağlanmaktadır.
Dikkat edilmesi gerekenler genel olarak bunlardır. Görece basit olan bu ameliyat bu hususlarla desteklendiği sürece başarı ve estetik bir görünüm kaçınılmazdır. Operasyondan sonra doktorunuz tarafından yazılı şekilde dikkat etmeniz gerekenler size verilecektir. Bunlara azami özeni göstermeniz mecburiyettir.
Operasyondan sonra dikişler onuncu ya da on ikinci günde alınır. Bu süreye kadar bölgeye özenli davranılmalıdır. Beslenme alışkanlıklarında ise uç noktalara kaçılmaması tavsiye edilir. Aşırı yağlı, aşırı şekerli ya da asitli gıdalardan uzak durulmalıdır. Doğal ve düzenli beslenmek operasyon şokunu atabilmek için idealdir.
Dikişlerin alınmasıyla beraber masa başı işlere dönülebilir. Ancak bu işlerin fiziki efor gerektirmemesi gerekmektedir. İlk iki ay, üst kas grubunu yoracak her türlü işten uzak durulmalıdır. İkinci aydan itibaren ise fiziki efor gerektiren işlere dönülebilir. Üçüncü aydan itibaren ise ağır işere ve ağır spor egzersizlerine başlanmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Operasyonun kesin sonuçları altıncı aydan itibaren ortaya çıktığı için, bu süreye kadar yine de bölgeye özenli davranılması faydalı olacaktır.
Memeler cinsel birer objedir aynı zamanda. Operasyondan sonra cinsel ilişkilere iki hafta kadar ara verilmelidir. Sonrasında ise, meme bölgesinin sıkılmaması gerekir. En azından üç ay boyunca memelere karşı özenli olunmalıdır.
Kadınların çok büyük bir kısmında, memelerinin büyük olmasından dolayı ciddi problemler yaşanmaktadır. Hayat kalitesini ciddi derecede etkileyen bu sorunun yegane çözüm yolu da cerrahi müdahaledir. Normal koşullar altında oldukça basit olan bu ameliyat hakkında kadınların kafasında ciddi sorular ve sorunlar bulunmaktadır. Özellikle emzirme fonksiyonu ve gebelik üzerine olan bu soruların spesifik başlıklar altında cevaplanmaları faydalı olacaktır.
Messenger
Doktora Sor
Şimdi Ara